Çocuğum okula gitmeyi neden reddediyor?

November 24, 2018 · · 2 yorum

Çocuğum okula gitmeyi neden reddediyor?

Okula başlama, çocuğun aile bireylerinden uzun süreli olarak ilk ayrılma ve aynı zamanda dış dünya ile ilk karşılaşma dönemi olması açısından oldukça önemlidir. Erken çocukluk döneminde, ortalama 5-7 yaş aralığında ilk defa okula başlayan çocukların büyük çoğunluğu okula uyum sürecini sağlıklı bir biçimde atlatmaktadır. Fakat; bazı çocuklar için okula başlama ve devam etme süreci, tüm aileyi etkileyen bir kaygı kaynağı olmaktadır.

Erken çocukluk dönemindeki (0-8 yaş) , çocuklarda okul reddinin çoğunlukla “Okul Fobisi” ya da “Ayrılık Kaygısı”na yönelik sorunlardan kaynaklandığı görülmektedir. Okul fobisi, okula devam etmede veya bir okul günü boyunca kalmada çocuktan kaynaklanan güçlükler olarak tanımlanmaktadır.Ayrılık Kaygısı ise, özelikle küçük çocukların anneden ya da bağlandığı kişiden (güvenli insan) ya da evden (güvenli ortam) okul aracılığıyla uzaklaştırılmaktan dolayı yaşadığı tedirginlik ve huzursuzluk halidir.

Bağlanma kuramcılarından Bowlby okul reddi olan çocukları, “Gerçek okul durumundan korkma ve kaçınmadan çok, bağlı oldukları kişinin yokluğu veya kaybından ya da güven duydukları ortamdan (ev vb.) uzak kalmaktan korkan çocuklar” olarak tanımlamaktadır. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini tipik bir biçimde bedensel yakınmalarıyla dile getirmeye çalışan, bu nedenle kendilerini evde tutma yolunda anne-babalarını ikna etmeye çalışan çocuklardır. Okul öncesinden lise dönemine kadar görülebilen okul reddi, kaygı ya da fobiye bağlı olarak özellikle anaokulu ve ilkokul çocuklarında daha sık rastlanmaktadır. Yapılan çalışmaların çoğunda, okul fobisinin yüz çocuktan beşinde görülebileceği, kız ve erkek çocuklarda aynı oranda görüldüğü saptanmıştır.

Okul reddinde çocukta gözlenen davranış özellikleri

  • Anne/baba ile evde kalma isteği yüzünden okula gitmeyi istememe ya da reddetme
  • Okula gitmek için evden ayrılacağında ya da okuldan döndüğünde sürekli şikayet etmek ve belirgin duygusal stres yaşantısı( ağlama, öfke krizleri, okula gitmemek için ebeveynlere yalvarmak gibi)
  • Okula gitmek ile ya da okulda bulunakla alakalı süreçlerde artan bedensel yakınmalarda bulunma (baş ağrıları, mide bulanması, karın ağrısı gibi).
  • Okula gitmek için evden ayrılacağında ya da okuldan döndüğünde anne/babanın peşini bırakmama veya saklanma
  • Okulla ilgili sık sık olumsuz söylemlerde bulunma ya da okula gitme zorunluluğu hakkında sürekli şikayet etme
  • Eğer okula giderse felaket, ölüm, anne-baba ayrılığı gibi gerçek dışı korku söylemlerinde bulunma
  • Anne-babadan ayrı kalmak ve okula gitme korkusunun etki ettiği tedirginlik ve özgüven yetersizliğini tanımlayan ifadelerde bulunma
  • Okula gitmeyi reddetmekle birlikte akademik başarısızlıkla alakalı anlamsız, endişeli, başarısızlık içeren ifadelerde bulunma
  • Tanımadığı kişilerle uzun süreli görüşmeler yapmaktan aşırı derecede kaçınma

Ayrılık Kaygısı / Okul Fobisi yaşayan çocukların benzer özellikleri

  • Bu çocuklar genellikle sosyal ilişki kurmakta güçlük çeken, içe kapanık, utangaç çocuklardır.
  • Anne ya da babada da gözlenebilen kaygıya yatkın mizaçları vardır.
  • Ev içinde uyumlu, sakin kendisini fazlasıyla kabul ettiren ve aşırı onay bekleyen yapıları vardır.
  • Bu çocuklar anne ya da babaya özellikle annelerine bağımlıdırlar.
  • Anne ve babaları olmadan bir yere gitmek, bir şey yapmak istemezler
  • Bebeklik dönemine yönelik bağlanma problemi yaşamış olabilirler.
  • Yabancı ortam ya da kişilere yönelik alışma süreçleri akranlarına göre daha uzun olabilir.

Anne-Babanın yapması gerekenler

  • Çocuğu kolundan tutup zorla okula götürmek çözüm değildir.
  • Suçlamadan, azarlamadan, hırpalamadan ona değer vererek, onu dinleyerek soruna neden olan faktörleri bulmak, çözüm için ilk adım olmalıdır.
  • Okul ve öğretmeniyle hatta sınıf arkadaşları ile işbirliği sağlanmalıdır.
  • Olumsuz aile tutumlarının değiştirilip yerine olması gereken davranışlar konmalıdır.
  • Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunmalıdır . Sorunu görmezlikten gelmek ve bir sonraki yıla havale etmek ancak çözümü zorlaştırır.
  • Çocuğun güven duyduğu insanla okula gitmesi teşvik edilmelidir.
  • Okulda olduğu zamanların yani ayrılığın geçici olduğunu anlatılmalıdır.
  • Anne/babanın kendi gününün nasıl geçtiğini anlatması, olayın rasyonelleşmesini kolaylaştıracaktır.
  • Ayrılık süreci basamaklandırılarak yaşatılmalıdır.
  • Çocuğun çantasına ailesini hatırlatacak küçük bir obje ya da resim koymak ve özlemini giderebileceği söylemek faydalı olacaktır.
  • Alanda çalışan uzman, psikiyatrist/psikolog tarafından değerlendirilmesi, okul- aile ve çocuk işbirliği sağlanması, yaş dilimine göre ailenin ve çocuğun terapiyle desteklenmesi sorunun çözümünü hızlandıracaktır.

Etiketler: , , Kategoriler: Çocuk Psikolojisi

Seda TAN

Seda TAN

Psikolog Seda TAN, lisans eğitimine 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi'nin Psikoloji Bölümü'nde başlamıştır. Yüksek lisans eğitimini "Ergenlerde Stresle Başa Çıkma Yöntemleri''ni konu alan teziyle Gazi Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Aynı üniversitede “Üstün Zekalı Çocuklarda Bellek Eğitimi” konulu tez çalışmasıyla çocuk eğitimi alanında doktora eğitimini sürdürmektedir. 2004’ten bu yana Vakıf ve Üniversite Hastanelerinde çocuk ve ergenlerle çalışmış, Psikiyatri Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev almış, Tıp Fakültesi başta olmak üzere Hemşirelik, Fizik Tedavi Rehabilitasyon ve Çocuk Gelişimi Bölümlerinde dersler vermiş olan Tan’ın Ulusal ve Uluslararası hakemli dergilerde çok sayıda bilimsel çalışmaları, kongrelerde bildirileri bulunmaktadır. Evli ve 2 çocuk annesidir.

2 Comments